18 Aralık 2008 Perşembe

VEDA HUTBESİ

1-VEDA HUTBESİ





veda hutbesi















Bismillahirrahmanirrahim


"Ey insanlar!


"Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamıyacağım.


"İnsanlar!


"Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur.


"Ashabım!


"Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O'da sizi yaptı olayı sorguya çekecektir. Sakin benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi, burada bulunanlar, bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki, burada bulunan kimse bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur.


"Ashabım!


"Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki, faizin her çeşidi kaldırılmıştır. Allah böyle hükmetmiştir. İlk kaldırdığım faiz de Abdulmutallib'in oğlu (amcam) Abbas’ın faizidir. Lakin anaparanız size aittir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız.


"Ashabım!"


"Dikkat ediniz, Cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu Iyas bin Rabia’nın kan davasıdır.


"Ey insanlar!


"Muhakkak ki, şeytan su toprağınızda kendisine tapınmaktan tamamen ümidini kesmiştir. Fakat siz bunun dışında ufak tefek islerinizde ona uyarsanız, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakininiz.


"Ey insanlar!


"Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah’ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah’ın emriyle helal kildiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkiniz, kadınların da sizin üzerinizde hakki vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkinizi; yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izisiniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, Allah, size onların yataklarında yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve âdete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.


"Ey mü'minler!


"Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler, Allah’ın kitabi Kur-ân-ı Kerim ve diğeri Ehl-i Beyt'im itretimdir.


"Mü'minler!


"Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslüman kardeşinin kani da, mali da helal olmaz. Fakat malini gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır.


"Ey insanlar!


"Cenab-ı Hakk her hak sahibine hakkini vermiştir. Her insanin mirastan hissesini ayırmıştır. Mirasçıya vasiyet etmeye lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden kimse için mahrumiyet vardır. Babasından başkasına ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan köle, Allah’ın, meleklerinin ve bütün insanların lanetine uğrasın. Cenab-ı Hakk, bu gibi insanların ne tövbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.


"Ey insanlar!


"Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandir. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahin da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O'ndan en çok korkanınızdır.


"Azası kesik siyahî bir köle başınıza amir olarak tayin edilse, sizi Allah’ın kitabi ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz.


"Suçlu kendi sucundan başkası ile suçlanamaz. Baba, oğlunun suçu üzerine, oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz.


"Dikkat ediniz! Şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız:


Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız. Allah’ın haram ve dokunulmaz kıldığı cani, haksiz yere öldürmeyeceksiniz. Zina etmeyeceksiniz. Hırsızlık yapmayacaksınız. "İnsanlar Lâilahe illallah deyinceye kadar onlarla cihad etmek üzere emrolundum. Onlar bunu söyledikleri zaman kanlarını ve mallarını korumuş olurlar. Hesapları ise Allah'a aittir.


"İnsanlar!


"Yarin beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?"


Sahebe-i Kiram birden söyle dediler:


"Allah’ın elciliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatte bulundunuz, diye şehadet ederiz!"


Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz (S.A.V.) şehadet parmağını kaldırdı, sonra da cemaatin üzerine çevirip indirdi ve söyle buyurdu:


"Şahid ol, yâ Rab! Şahid ol, yâ Rab! Şahid ol, yâ Rab!"










1-HASAN GERGÜN



2------



3------






fatihin fideosu

Kimden irfan bilsel

8 Eylül 2008 Pazartesi

arı yavru çürüğü






















ARILARDA AMERİKAN YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ HASTALIĞI
değerli dostum irfan.işte bunlar amerikan yavru çürüklüğü hastalığına yakalanmış arı çerçevesi.Görünüş bu şekilde çok fene da bir kokusu var.






25 Ocak 2008 Cuma

3.sayfa

üç sayfa

ifan
image005
bal
image001
çiçek

2 Ocak 2008 Çarşamba

İLK SAYFAM





BU İLK SAYFAMDIR
İLK SAYFANIN İLK YAZISINI ANALAR İÇİN YAZIYORUM. BİR DENEME YAZISIDIR.
HATALATDAN DOLAYI ÖZÜR DİLERİM.
***
zaradan güzel bir ilahi.

arılar dustumdur





ben ve aslan oğlum


















ŞİİR SAYFA-2

Hasan`a Mektup

Çok oku, çok düşün, çok şeyler anla,
Aha bu mektubu alınca Hasan.
Manalar iplikten incedir amma,
Kelimeler biraz kalınca Hasan.

Gene ağzımızı açmıyor bıçak,
Huzur size ömür..... Dert salkım saçak.
Oyuna kalkıyor yüzlerce köçek,
Batıdan bir hava çalınca Hasan.

Kök saldı bahçede ayrık otları,
Yemler pay edildi, sattık atları.
Biz kovalım derken baştan bitleri,
Sülükler yapıştı, kulunca Hasan.

Süt dolu güğümü çalarız taşa,
Kutsal görevimiz `Sağol çok yaşa !`
Mülkte hakikati aramak boşa,
Tüm suçlular güçlü olunca Hasan.

Derisini yüzdük demokrasinin,
İşi iştir imtiyazlı asinin.
Hakikatte vahşi, sözde `vasinin`
Dörtnala gidilir yolunca Hasan.

Canım Hürriyeti koydunsa ara,
Ekmek yalınayak kaçtı dağlara.
Çevremize küsmüş kardeşlik var ya,
Haber ver, izini bulunca Hasan.

Soysuzlar taş atar mukaddesata.
Karşı duramazsak bizdedir hata.
Tahammül teşviktir, böyle hayata,
Öl..İnsan küçülmez ölünce Hasan.

A.Rahim KARAKOÇ
Email: yoldas22@hotmail.com














ŞİİR SAYFA-3
Çarpık Çağ

Doğru mu yanlış mı karar sizlerin
Biz aklın durduğu çağda yaşadık
Ben dinsizim diyen beyinsizlerin
Din dersi verdiği çağda yaşadık.

Baylar çalım sattı,bayanlar etin;
Ar duvarı çürük,darbeler çetin.
Modern putçuluğun şirkin zilletin
Kemale erdiği çağda yaşadık.

Bazan kör kilitler vuruldu dile
Bazan armağanlar kazandı hile
Homo`nun,komo`nun deyyusun bile
İtibar gördüğü çağda yaşadık.

Yabancısı olduk ilin obanın;
Müdür ekmeğini çaldı çobanın
Resmi dairede devlet babanın
İpe un serdiği çağda yaşadık.

Önümüz çileydi arkamız cefa
Bir gün semtimize basmadı sefa
Mürşidin müridin günde beş defa
Günaha girdiği çağda yaşadık.

Kimi hak adalet gördü düşünde
Kimi devlet kuşu buldu başında
Vatanseverin vatan dışında
Hasretlik sürdüğü çağda yaşadık.

Göz yumup izine düştük batının
Tuttuk kuyruğundan haçlı atının
Pamuk yumağının tüyün tütünün
Nice baş yardığı çağda yaşadık

Neler yıkmadık ki son olsun diye
Harcadık günleri gün olsun diye
Asker kaçağının şan olsun diye
Askeri vurduğu çağda yaşadık.

Dilendik savurduk doları markı
Döndükçe aşındı düzenin çarkı
Şalvarı,kasketi,gömleği,börkü;
İhtiras sardığı çağda yaşadık.

Başörtüsü yasak,Türk olmak günah;
Sabır ver sabır ver Ey Gadir Allah
Bulaşık basının her gün her sabah
İslamı Yerdiği çağda yaşadık

Görün halimizi biz insanların
Tutsağı olmuşuz sui zanların
Her zaman her yerde müslümanların
Müslüman kırdığı çağda yaşadık.

Abdurrahim Karakoç
3